Abstract
1990’lı yıllardan itibaren ekonomik anlamda kalkınmış ülkelerde yeni bir olgu olarak erkeklerin eğitim süreçlerinde geri kaldıkları tartışılmaya başlanmıştır. Amerika, İngiltere, Avustralya gibi ülkelerde eğitime katılımda cinsiyete dayalı eşitsizliğin ortadan kalkmasıyla birlikte eğitim süreçlerinde erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha başarısız oldukları tartışılmıştır. Bahsi geçen ülkelerde bu konu çok yaygın bir şekilde tartışılmaya devam etmektedir. Türkiye’de kentleşme, sanayileşme, küreselleşme, istihdam alanlarının farklılaşması, eğitimin yaygınlaşması gibi etmenler toplumsal dönüşümün taşıyıcı motorlarıdır. Toplumsal dönüşümü veriler üzerinden takip etmek mümkündür. Bu veri kaynaklarından birisi de eğitim istatistikleridir. Türkiye’de özellikle temel ve zorunlu eğitime katılım oranının yükselmesiyle birlikte 2010’lu yıllardan itibaren eğitime erişimde cinsiyete dayalı eşitsizliğin ortadan kalktığı görülmektedir. Bununla birlikte kentleşmiş, iktisadi olarak kalkınmış ve eğitimin yaygınlaşmış olduğu ülkelerde görülen erkeklerin eğitimde geri kalması olgusunun Türkiye’de de ortaya çıkan bir eğilim olduğu görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Yüksek Öğretim Kurumu’nun yayınladığı istatistikler, Türkiye’de de erkeklerin eğitimde geri kalmaya başladıklarını göstermektedir. Bu araştırma, Türkiye’de erkeklerin eğitim süreçlerinde ve eğitimdeki istihdam alanlarında kadınlara nazaran istatistiksel olarak geri kalmaya başladıklarını ortaya koymaktadır.